17 Aralık 2012 Pazartesi

Takımın Bel Kemiği


Geçmişten günümüze geldikçe futbolda  sahaya diziliş ve sistemin oldukça farklılaştığını görebiliriz.Yirmi sene önceki oyun anlayışıyla günümüz oyuncularının mevkilerinin ötesinde bir beklenti var. Defans oyuncusundan hücuma katılmasını , santrafordan iyi pas vermesini bekliyoruz artık. 3-5-2 daha sonra moda olan 4-4-2 ama artık 4-3-2-1,4-2-3-1 artık o pozisyon aralarında iki mevki arasında kalmış oyuncuların üstünde bütün yük. 

Atletik yapıları ve fiziksel güçlerinin yanında futbolun 4/3 zeka ile oynandığını bize gösteren oyuncular. Önceleri “Defansın bel kemiği” diye tabir edilen adamlar vardı, şimdi ise “Takımın bel kemiği” dediğimiz adamlar. Savunma ile hücum arasında köprü kuran, oyunu çift taraflı oynayan, savunmayı ve hücumu başlatan fiziksel gücü yanında futbol zekası yüksek olan oyuncular.Oyunları çok fazla dikkat çekmez ya da iyi bir hücum oyuncusu kadar magazinsel tarafları yoktur ama aslında takımın işleyişindeki en önemli parçadır.Fiziksel performansları kötü olsa bile duracağı ya da pas atacağı yeri iyi bilir ve kendini oyun içinde yetersiz kalacağı rizikolara sokmaz. 

Büyük iş başarmış takımların fotoğraflarına baktığınızda en ortada onları görürsünüz. Futbol zekası yüksek diyorum çünkü parlak bir teknik direktör kariyeri olanların büyük çoğunluğu bu mevkilerde görev alan insanlar, oyunun tam göbeğinde olduklarından hücum ve defans perspektiflerini çok iyi analiz etmişlerdir ve bunu taktiksel olarak yönettikleri takımlara aktarmışlardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder