27 Kasım 2012 Salı

Dünyanın sonu geliyor dedik ya..

Malumunuz Maya takvimine göre 21 Aralık 2012'de dünyanın sonu geliyor. Aslında Mayalara kalmadan bu işi son bir haftada olanlarla da anlayabiliriz. Kimse kusura bakmasın ama takoz, balta, kalas diye lakaplar takabileceğimiz oyuncu statüsüne uyan Bekir ve Servet'ten inanılması güç, rüya gibi goller izledik. Şans dersiniz, daha olmaz dersiniz ama oldu. Servet'in ilk çalımındaki soğukkanlılık ve dokunuş cidden inanılması zor ama asla şansa yapılmış bir şey değil. Gol olabilir, ama oraya kadar güzel geliyor. Bekir'in golünde ayağının yanına çarpıyor köşeye gidiyor diyebilirsiniz, ama sonuçta adam inandı ve denedi.

Bu iki gol arasında Melo'nun penaltı kurtarması da tuzu biberi. Aslında bu manzarayı Petriç ile zamanında görmüştük. Son dakikada penaltı kurtarıp, turu getirmiş kahraman kaleci / oyuncu rolünü Melo çalmış oldu ondan ve galibiyeti getirdi. Yok çizgide durmamış, yok bir metre öndeymiş filan.. Bunlar boş konuşmalar maalesef ki. Kaleciler durmuyor da tekrarlanmıyor Melo durmamış da ne olmuş? Hakemlerin dikkat etmesi fakat çok fazla dikkat ettiği bir şey değil zaten.

Diyeceğim odur ki zaten dünyanın sonu geliyor, bırakın bunlar olsun. Futbolun güzelliği bu değil mi?..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder