Şike, sporda şiddet, mafyatik ilişkiler vb.
yüzünden sporda sicilimiz hiç de temiz değil. Ama burada üzerinde duracağım bu
da değil. Biz gerçekten spora ve sporun zirve organizasyonu Olimpiyat
Oyunlarına nasıl bakıyoruz?
Olimpiyat Oyunları ülkeler arasındaki madalya mücadelesi
kadar olimpiyat ruhunun da öne çıktığı bir organizasyon. Sporun insan
hayatındaki yeri ve bizlere kendisini bu kadar sevdirmesi sadece sonuç değil
insan yaşamından yansıttığı kesitler sayesindedir.
Ama biz işi çevirip sporu alelade rakamsal bir olaymış
gibi algılıyor ve bunu normal karşılıyoruz.
Olimpiyatlara giden kafileye “madalyasız dönmeyin”,
“haydi aslanlar gösterin günlerini” temalı manşetler atıyor ve olimpiyat
ruhuyla ilgili kayda değer bir şey söylemiyoruz; ve buna spor yöneticileri de
dahil.
2020’ye bulduğumuz slogan:
“Haydi İstanbul, Dünya Olimpiyat görsün!!!”
Üzülerek bu ülkeyi ve İstanbul’u çok seven biri
olarak olimpiyatları hak ettiğimizi söyleyemeyeceğim. Benim gibi düşünenler
bunun için bir kampanya başlatmış bile: Blockİstanbul.
Sporda başarı sadece skor ve tesisler ile olmuyor,
onu hayatımızın ta içine koyarak oluyor.
Pek çok kişi gibi ben de Tokyo’nun evsahibi olacağını
düşünüyorum. Sonuç açıklandıktan sonra yine bir nefret dalgası olacaktır. Sonrasında
ise gözümüzü 2024’e çeviririz nasılsa.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder